Cinsel işlev bozuklukları içerisinde en sık görünen tip sertleşme bozukluğudur. Sertleşme bozukluğu, tatmin edici bir cinsel aktivite için yeterli sertliğin başlatılmasında yada sürdürülmesindeki yetersizlik olarak tarif edilmektedir. Sertleşme bozukluğu psikolojik sonuçları da olan ve hayat kalitesini ciddi oranda bozan bir durumdur. Sertleşme bozukluğunun toplumda görülme oranı %50 civarındadır. Ancak bir takım sosyal nedenlerle üroloji kliniklerine başvuru oranı daha azdır.
Sertleşme bozukluğuna yol açan nedenler ve risk faktörleri içerisinde ilk sırada bazı hastalıklar yer almaktadır. Şeker hastalığı, obezite, kontrolsüz yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, karın kısmında belirgin yağlanma artışı, erkeklik hormonu seviyelerindeki bozukluklar nedenler içerisinde ilk sırlarda yer almaktadır. Bunun dışında Vitamin D eksikliği, folik asit eksikliği, ürik asit yüksekliği, sistemik hastalıkların bazı tipleri, bazı ameliyatlar, bazı ilaçlar da sertleşme bozukluğuna yol açan diğer nedenler arasında yer almaktadır.
Sertleşme bozukluğuna yaklaşımda ilk basamak olarak hastanın hikayesinin detaylıca alınması ve detaylı bir fizik muayene yer almaktadır. Sonrasında ise laboratuvar tetkikleri gelmektedir. Bu anlamada ilk yapılması gereken tetkikler; açlık kan şekeri, kolesterol düzeyleri ve erkeklik hormon düzeyleridir. Hastanın hikayesinde başka bulgular var ise başlangıç tetkiklerine bu hastalıklarla ilgili tetkikler de eklenebilecektir.
Sertleşme bozukluğunun tedavisinde güncel tedavi yaklaşımlarından bir tanesi de rejenerasyon yani yenileyici tedavi olarak bilinen PShot dediğimiz tedavidir. Bu tedavide hastanın kolundan alınan kan özel içerikli santrifüj tüplerinde santrifüj edildikten sonra tüpün üst kısmında sarımsı yenileyici maddelerden ve kan damarı oluşumunu hızlandırıcı faktörlerden zengin kısmın penise çok küçük iğnelerle enjeksiyonudur. Bu tedavide amaç penisteki dokunun yenilenmesi ve kan damarı oluşumunu artırmaktır. Başarısı yaklaşık %75 – 80 civarındadır. Sertleşme bozukluğunun ilk basamak tedavisinde kullanılan ilaç ve şok dalga tedavisi tedavisi gibi tedavilerle kombine edilmesi başarı oranını artırmaktadır.