Prof. Dr. Hakan Koyuncu

Şok Dalga Tedavsi (ESWT)

Şok Dalga Tedavsi (ESWT)

Cinsel işlev bozuklukları içerisinde en sık görünen tip sertleşme bozukluğudur. Sertleşme bozukluğu, tatmin edici bir cinsel aktivite için yeterli sertliğin başlatılmasında ya da sürdürülmesindeki yetersizlik olarak tarif edilmektedir. Sertleşme bozukluğu psikolojik sonuçları da olan ve hayat kalitesini ciddi oranda bozan bir durumdur. Sertleşme bozukluğunun toplumda görülme oranı %50 civarındadır. Ancak bir takım sosyal nedenlerle üroloji kliniklerine başvuru oranı daha azdır.

Sertleşme bozukluğuna yol açan nedenler ve risk faktörleri içerisinde ilk sırada bazı hastalıklar yer almaktadır. Şeker hastalığı, obezite, kontrolsüz yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, karın kısmında belirgin yağlanma artışı, erkeklik hormonu seviyelerindeki bozukluklar nedenler içerisinde ilk sıralarda yer almaktadır. Bunun dışında Vitamin D eksikliği, folik asit eksikliği, ürik asit yüksekliği, sistemik hastalıkların bazı tipleri, bazı ameliyatlar, bazı ilaçlar da sertleşme bozukluğuna yol açan diğer nedenler arasında yer almaktadır.

Sertleşme bozukluğuna yaklaşımda ilk basamak olarak hastanın hikayesinin detaylıca alınması ve detaylı bir fizik muayene yer almaktadır. Sonrasında ise laboratuvar tetkikleri gelmektedir. Bu anlamada ilk yapılması gereken tetkikler; açlık kan şekeri, kolesterol düzeyleri ve erkeklik hormon düzeyleridir. Hastanın hikayesinde başka bulgular var ise başlangıç tetkiklerine bu hastalıklarla ilgili tetkikler de eklenebilecektir.

Sertleşme bozukluğunun tedavisi yaşam tarzının değiştirilmesi (yaş ve metabolizmaya uygun kilo ve diyet ayarlanması) ile başlayacaktır. Yaşam tarzı değişikliklerine ilaveten sertleşme bozukluğunun tedavisi basamaklı bir tedavidir. İlk basamak tedavi ilaçlar ve ESWT dediğimiz şok dalga tedavisi yer almaktadır. Şok dalga tedavisi yakın zamanda Avrupa Üroloji Klavuzları’nda da hafif ve orta dereceli sertleşme bozukluğu olan hastalarda ilk basamak tedavi grubunda yerini almıştır. 

Şok dalga tedavisi tedavisi, penisin 5 ya da 6 bölgesine belirli frekansta ve güçte elektroşok diye tarif ettiğimiz dalgaların ultrason benzeri bir aletle gönderilmesi işlemidir. Haftada 2 ya da 3 kez olacak şekilde en az 6 seans gerekirse 12 seans uygulanması önerilmektedir.  Elektroşok tedavisi rejenerasyon yani yenileyici tedavi olarak bilinmektedir ve bu tedavide amaç penisteki kan damarı oluşumunu artırmaktır. Bu tedavinin etkisi 2-4 hafta içerisinde başlamakta ve 2-3 ay içinde tamamlanmaktadır. Tedavinin başarı oranı %80 olarak bildirilmektedir. Ancak diğer tedavilerle kombine edildiğinde başarı oranı %85-90’lara ulaşmaktadır. Ağrı ya da acı duyulan bir işlem değildir ve bildirilen ciddi bir yan etki ya da komplikasyon yoktur.

Facebook
Twitter
WhatsApp
LinkedIn
Email